Sağlık Turizminde KDV İstisnası ve Gelir Vergisi Avantajı

Sağlık Turizminde KDV İstisnası ve Gelir Vergisi Avantajı

Sağlık Turizminde Vergi Avantajları: 2025’te Türkiye’nin Küresel Liderliğini Nasıl Güçlendiriyor?

Türkiye, sağlık turizminde son yıllarda adını dünya sahnesine altın harflerle yazdıran bir ülke haline gelmiştir. Uluslararası hastaların gözdesi haline gelen Türkiye, sadece ileri teknoloji ve uygun maliyetlerle değil, aynı zamanda KDV istisnası ve Gelir Vergisi indirimi gibi vergi avantajlarıyla da dikkat çekmektedir.

Firmalara sağlanan vergi avantajlarını Katma Değer Vergisi (KDV) muafiyeti ve Gelir/Kurumlar Vergisi indirimi şeklinde ifade edebiliriz. Sağlanan bu destekler sayesinde firmaların işletme maaliyetleri düşürülmekte ve rekabetçi yanı desteklenmektedir. 2025 verileri ışığında, bu avantajların sektörü nasıl dönüştürdüğünü, Türkiye’nin rekabet gücünü nasıl artırdığını ve dünya çapında nasıl bir çekim merkezi haline geldiğini detaylı bir şekilde inceliyoruz.

Sağlık Turizmi KDV İstisnasında Yasal Dayanak nedir?

Türkiye’de yerleşik olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere sunulan sağlık hizmetlerinde, KDV muafiyeti, 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 13/l maddesi ile düzenlenmektedir. Yabancı hastalara kesilen istisna faturaları %0 KDV uygulaması yasal düzenlemeler ile devreye girmiştir. KDV istisnası avantajı, yalnızca belirli koşulların sağlanması durumunda mümkün olmaktadır.

KDV Muafiyeti: Temel İlkeler ve Uygulama Şartları

KDV muafiyetinin sağlanabilmesi için yerine getirilmesi gereken temel şartlar şunlardır:

• Sağlık Turizmi Yetki Belgesine Sahip Olma: Sağlık hizmetini sunan kuruluşun, Uluslararası Sağlık Turizmi Yetki Belgesi olması zorunludur. Bu belge, kuruluşun yabancı hasta kabul etme yetkisini kazandığını resmi olarak teyit eder ve yasal zemini oluşturur.
• Hizmetin Kapsamı: Muafiyet, yalnızca teşhis, tedavi, koruyucu hekimlik ve rehabilitasyon hizmetleri için geçerlidir. Estetik işlemler—örneğin saç ekimi, cilt bakımı, dolgu uygulamaları ve kırışıklık tedavisi—ile ilgili faturalar için %0 KDV uygulanmamaktadır.
• Fatura Düzenlemesi: Faturalar, Türkiye’de yerleşik olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler adına kesilmelidir. Hizmetin alıcısının pasaport, mavi kart veya benzeri resmi kimlik bilgilerinin kayıt altına alınması önemlidir.

Kimler bu KDV İstisnasından yararlanabilir ya da yararlanamaz?

Sağlık turizmi yapan firmaların yapmış olduğu işlemlere göre KDV istisnası kapsamı dışında kalan hizmetler bulunmaktadır.  

• Estetik amaçlı işlemler
• Dolgu Maddeleri Uygulamaları
• Saç Ekimi
• Cilt Bakımı
• Dolgu Madde Uygulamaları

gibi hizmetler KDV istisnasından yararlanamamaktadır. Ayrıca hastalara sunulan konaklama, ulaşım, danışmanlık vb. gibi dolaylı hizmetler de KDV istisnası dışındadır.

Bunun dışında sağlık kuruluşlarının kişilere verdiği Koruyucu hekimlik, Teşhis, Tedavi ve Rehabilitasyon hizmetleri KDV muafiyetinden yararlanabilmektedir. Yeni düzenlemeler ile dijital hizmetlerde (Tele-tıp hizmetleri) istisna kapsamındadır. 

KDV istisna Faturaları Düzenlenirken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Kanunen istisna fatura kesme yetkisine sahip sağlık kuruluşları tarafından tedavisi gerçekleştirilen hastalara kesilecek faturalarda fatura kesmeden ve fatura keserken dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. 

• Öncelikli olarak hastanın pasaportun da ülkeye giriş damgasının bulunduğu tarih kısmını kontrol etmemiz gerekmektedir. Ülkeye giriş tarihi 6 ayı geçmiş ise bu istisnadan yararlanamayız. 
• Pasaportun ülkeye girişi 6 ayı geçmedi ise (Mavi kartlarda dahil) ön yüz ve ülkeye giriş damgasının bulunduğu kısmın fotokopisi alınmalıdır.
• İstisna Fatura kesilirken faturaya Yabancı hastanın Adı Soyadı, Uyruğu, Pasaport ya da Mavi Kart numarası, Verilen hizmetin niteliği ve Hizmet bedeli mutlaka yazılmalıdır. Ayrıca İstisnanın hangi kanun maddesinden kaynaklandığı da faturanın açıklama kısmına ilave edilmelidir. 

3065 KDV Kanunu 13/l maddesince “Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde İstisna”

Gelir/Kurumlar Vergisi İndirimi: Temel İlkeler ve Uygulama Şartları

Sağlık turizmi kapsamında, uluslararası arenada hizmet sunan sağlık kurumları, vergi yükünü hafifletmek için Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisine yönelik önemli indirimlerden yararlanabilmektedir. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu hükümleri çerçevesinde, Türkiye’de yerleşik olmayan kişilere sunulan sağlık hizmetleri üzerinden elde edilen kazançlarda %80 (28/12/2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmi Gazete) oranında vergi indirimi uygulanmaktadır.

Gelir/Kurumlar Vergisi indiriminden yararlanabilmek için temel şartlar şu şekilde sıralanabilir:

• Sağlık Turizmi Yetki Belgesine Sahip Olma: İndirime tabi olabilmek için sağlık kuruluşunun mutlaka bu belgeye sahip olması gerekmektedir. Belge, yabancı hastaya bakabilme ve verilen hizmetin ihracat kapsamında olduğunun yasal zeminini oluşturmaktadır.
• Faturanın Düzenlenmesi ve Gelirin Transferi: Hizmet faturası yurt dışındaki hasta adına kesilmeli ve elde edilen kazancın tamamı, belirlenen yıllık beyanname tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmelidir. Bu durum, vergi indiriminden faydalanma sürecinin temel teknik şartıdır.
• Sınırlı Hizmet Kapsamı: İndirimin uygulanabilmesi, yalnızca tıbbi hizmetler bazında yapılmaktadır. Diğer dolaylı hizmetler (konaklama, ulaşım, danışmanlık vb.) için vergi indirimi kapsam dışında kalmaktadır.

Vergi İndirimi Süreci Nasıl İşlemekte? 

Gelir/Kurumlar Vergisi İndiriminin işleyiş sürecini rahat kavraya bilmek için bir örnek vermek gerekirse, KDV hariç 100.000 TL tutarında bir fatura düzenleyen poliklinik/muayenehane, normal şartlarda %25 oranında gelir vergisi üzerinden 25.000 TL vergi ödemesi gerekmektedir. Fakat %80 gelir vergisi indirimi uygulandığında beyan edilen vergi tutarının sadece %5’ine denk gelen 5.000 TL ödeme gerçekleştirilecektir.

Bu hesaplama, indirim uygulaması sayesinde kuruluşun ödeyeceği verginin ciddi anlamda azaldığını göstermekle kalmaz, aynı zamanda işletme maliyetlerine de doğrudan etkisini ortaya koymaktadır.

Aracı Kuruluşların Rolü ve Vergilendirme Ayrımı

Sağlık turizmi sürecinde, yabancı hastaları Türkiye’ye getiren seyahat acenteleri ve diğer aracı kuruluşlar, hizmetin ulaştırılmasında kritik bir rol oynamaktadır. Ancak bu kurumların vergi avantajlarından faydalanma süreçleri, sağlık hizmeti sunan kurumlardan farklılık göstermektedir.

• Sağlık Hizmeti ile İlgili Kısmın Faturaya İşlenmesi: Aracı kuruluşlar, sağlık hizmetlerine ilişkin fatura, sağlık kurumu tarafından düzenlenip, hizmet bedeli detaylandırıldığında KDV muafiyetinden faydalanabilmektedir.
• Sınırlı İndirim Kapsamı: Aracı kurumların hastalara sunmuş olduğu konaklama, ulaşım, danışmanlık gibi ek hizmetlerde normal vergi oranlarını uygulanmaktadır.

Rekabetçi Bir Sektörde 2025 Perspektifinde Vergi Avantajlarının Değerlendirilmesi

2025 yılı itibarıyla güncellenen düzenlemeler, sağlık turizminin sadece hizmet kalitesiyle değil, aynı zamanda vergi avantajlarıyla da desteklendiğini ortaya koymaktadır. Bu avantajları maddeleştirecek olursak;

• Maliyetleri Düşürür: Sağlık kuruluşlarının vergi kısıtlamaları altında kalmadan faaliyet gösterme imkânını artırır. Düşük vergi yükü, yenilikçi yatırımların ve teknolojik gelişmelerin finansmanında önemli rol oynar.
• Uluslararası Rekabette Güç Sağlar: Vergi avantajları sayesinde, uluslararası piyasada daha rekabetçi fiyatlar sunulabilmekte, böylece yabancı hastaların tercih sebepleri arasında maliyet etkinliği de öne çıkmaktadır.
• Ülkeye Döviz Girişi Sağlar: Yabancı müşterilere sunulan hizmetler ve bu hizmetler sayesinde kazanılan vergi indirimi, kayıt dışı kazancı kayıt içine alınmasını sağlayarak ülkeye kazandırılan dövizin artmasına katkı sağlamaktadır.

Sektörel Gelişim ve Yenilikçi Yaklaşımlar

Sağlık turizmi, hem teknolojik yeniliklerle hem de vergi avantajlarıyla desteklendiğinde, sektörün geleceği çok daha parlak görünmektedir. 2025 perspektifinde:

• Dijitalleşme ve Uzaktan Hizmetler: Dijital sağlık ve uzaktan tedavi uygulamaları, sağlık turizminin sınırlarını genişletmekte, vergi avantajlarıyla desteklenen yatırımlarla daha erişilebilir hale gelmektedir. Özellikle pandemi sonrası dönemde dijital dönüşüm, hasta deneyimini zenginleştirirken maliyet avantajlarını da artırmaktadır.
• Kapsamlı Hizmet Modelleri: Entegre sağlık turizmi paketleri; sağlık hizmetleri, konaklama, ulaşım, danışmanlık ve diğer destek hizmetlerinin tek bir çatı altında düzenlenmesi, vergi avantajlarının stratejik kullanılmasını sağlayarak hem yerel hem de uluslararası pazarlarda rekabet gücünü yükseltmektedir.

2025 verileriyle şekillenen güncel düzenlemeler, sağlık turizmi sektörünün ekonomik ve stratejik dinamiklerini yeniden tanımlamaktadır. Sağlık kurumları ve aracı kuruluşlar, vergi avantajları sayesinde maliyetlerini düşürürken; aynı zamanda global arenada rekabet edilebilirliklerini artırmaktadır. Hem yerli sağlık kurumları hem de aracı kuruluşlar, çeşitli vergi avantajlarından tam olarak faydalanabilmek için sürekli olarak güncellenen yasal düzenlemeleri takip etmelidirler.